Kurtsan Bilim Sanat ve Eğitim Vakfı

Kurtsan Bilim Sanat ve Eğitim Vakfı; 10 Aralık 1993 tarihli vakıf resmi senediyle, insanların eğitilmesinde ve yücelmesinde bilim ve sanatın en güçlü temel olduğu inancıyla, topluma ve insanlığa hizmet etmek, toplumun sosyal ve kültürel gelişmelerine katkıda bulunmak amacıyla, Niyazi Kurtsan, Meral Kurtsan, Meltem Kurtsan, Deniz Kurtsan, Sabiha Tansuğ, Hamdiye Peksoy ve Kurtsan İlaçları A.Ş. tarafından kurulmuştur. Niyazi Kurtsan’ın ölümünden sonra Vakıf Başkanlığı'na eşi Meral Kurtsan, Başkan Yardımcılığı'na da kızları Meltem Kurtsan getirilmiştir.

Vakfın Merkezi; İstanbul’dadır.

Vakfın Kurucusu

NİYAZİ KURTSAN
25 Temmuz 1925 tarihinde Gümülcine'de doğdu. Dedesi Recep Ağa Rumeli İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurucularındandı. II. Dünya Savaşı sırasında annesi, babası ve günümüzün tanınmış etnoloğu kız kardeşi Sabiha Tansuğ ile birlikte Türkiye'ye iltica etti. Manisa'nın Akhisar ilçesine, daha sonra da İzmir'e yerleştiler. Devlet bursu ile önce Afyon Lisesi'nde yatılı okudu. Sonra yine devlet bursu ile İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesini bitirdi. Resim sanatına da tutkundu. Eczacılık Fakültesinde öğrenciyken bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi’nde ressam Cemal Tollu'nun atölyesine devam etmişti. Ama mesleğini çok sevmekte, insan sağlığına hizmet edecek yeni ürünler geliştirmenin soylu bir çaba olduğunu bilmekteydi. 1955 yılında mezun olduktan sonra Koca Mustafa Paşa'da Güneş Eczanesi' ni açtı. Devletten aldığı bursları geri ödeyebilmek için, önce Eczanesi' nin laboratuarında geliştirdiği ürünlerle, gelecekte kuracağı şirketin temellerini atmış oldu. Daha sonra Sirkeci' deki bir binada Kurtsan Laboratuarlarını açtı. Aynı dönemde Sirkeci' deki Büyük Eczane' ye taşındı. Henüz "doğal yaşam" ve "alternatif tıp" gibi kavramların hiç yaygın olmadığı bir dönemde 1950' lerin başında Eczacı Niyazi Kurtsan' ı bitkisel ürünlere yönelten şey, doğanın iyileştirici gücüne duyduğu inançtı. Bir de bu gücü başkalarıyla paylaşma isteği. Bu konudaki duygularını şöyle aktarıyordu; "Küçükken köyde attan düşüp tehlikeli bir yara aldım. Dedem çiftçiydi, beni yılan bıçağı denen bir bitkinin kökleriyle tedavi etti, ölümden döndüm. O gün bu gün bitkilere hayranım. Şimdi alternatif tıp diyorlar. Ama bizde asırlardır kullanılan bir yöntem. Bunu kendime misyon edindim ve insanları iyileştirecek ürünler geliştirirken her zaman doğadan ilham aldım." Niyazi Kurtsan 1969' da laboratuarlarını bir anonim şirkete dönüştürdü ve eczanenin yönetimini eşi Eczacı Meral Kurtsan' a devretti. Artık bütün vaktini yeni ilaçlar ve doğal-bitkisel ürünler geliştirme tutkusuna ayırabiliyordu. Yıllar içinde Kurtsan İlaçları A.Ş., Kurtsan Medikal Sanayi ve Ticaret A.Ş., Otacı İlaç Kozmetik Besin Ticaret A.Ş. ve Kurmed Uluslar arası İlaç ve Kozmetik Ticaret Temsilcilik Danş. İth. İhr. Pazarlama Üretim Ltd. Şti.' den oluşan Kurtsan Şirketler Grubunu yarattı. 1980' de "Otacı" (Eski Türkçe' de eczacı-hekim) markasını oluşturdu. "Otacı", geleneksel tedavi yöntemlerini modern ilaç teknolojisi ile bileştiren ve konusunda Türkiye' de ilk ve tek olan özgün bir marka oldu. Kurtsan İlaçları A.Ş., Otacı Bitkisel Pastilleri ile de yerli ilaçta ilk ilaç patentlerini aldı. Otacı Brunch ürünleri ise diyet pazarının öncülüğünü yaptı. 1980' ler Kurtsan için aynı zamanda bir kurumsal derinleşme dönemidir. İkinci kuşak Kurtsan’lar da bu dönemde sorumluluk üstlenmeye başlar. Eczacı Meltem Kurtsan ve Eczacı Deniz Kurtsan yönetimde etkin rol almaktadırlar. 90' lara gelindiğinde, farklı şirketlerden oluşan ve profesyonel iş bölümüne dayalı bir yapı ortaya çıkmıştır. Bugün Kurtsan Grubu' nun İstanbul ve Bandırma' daki fabrikalarında ürettiği ilaçlar ve sağlıklı yaşam ürünleri; Türkiye' de ve dünyanın 25' den fazla ülkesinde kullanılıyor. 1990' ların sonunda kurumsallaşma çalışmalarını tamamlayan Kurtsan Şirketler Grubu, ikinci kuşağın liderliğinde profesyonel bir ekiple, yönetimini başarıyla sürdürmektedir.